Frezelemede yeni trend: Bir koyup iki almak!

Hakan Akıncı
Frezelemede yeni trend: Bir koyup iki almak!

Değerli sanayici dostlarım,

Yaklaşık 20 yıl önce bir Japon CNC tezgâh imalatçısının brifinginde, temsilcinin tezgâhlarının avantajlarını anlatırken bana enteresan ve gereksiz gelen bir bilginin üstünde ne kadar uzun ve gereksiz durduğunu hatırlıyorum; hatta bu durumu çok yadırgamıştım. 

O zamanlar bizler için gereksiz olduğunu düşündüğüm bu bilgi tezgâhın kapladığı alan bilgisiydi. Rakipleri ile aynı işleme alanına sahipti lakin çok daha az yer kapladığından bahsedilmişti. Bugün o brifingden iki sonuç çıkartıyorum. İlk olanı, evet makinenin kapladığı alan gerçekten çok önemliymiş. Artık hepimiz şahit oluyoruz, sadece birkaç yeni makine için taşınan atölyeleri görüyoruz. İkinci sonuç ise teknolojinin ve üretimin lideri olan ülkeler birçok şeyi bizden daha önce yaşayarak durumu fark edip buna karşı önlem almaya çalışıyorlar. Bu ikinci sonuçtan yola çıkacak olursak bazı konularda bugün “önemli değil”, “gerek yok”, “pahalı”, “lüzumsuz” gibi düşüncelerle belki de önümüze gelen fırsatları elimizin tersiyle itiyor olabiliyoruz.

Bundan yıllar önce imalatta kârlılık daha fazlaydı, önce tezgâh yatırımı yapar, sonrasında iş arardık. Şimdi ise durum farklı. Gerek maddi zorluklar gerek rekabet şartları gerek politik olaylar sebebiyle şimdilerde iş bulursak hatta işi garantilersek tezgâha yatırım yapıyoruz. Fakat bu şekildeki yatırımlar ise aceleyle yani stoktaki ürün, en erken teslim edilecek ürün şeklinde düşünülerek yapılan yatırımlar oluyor. Aslında bu şekilde yatırım yaparak belki de mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyoruz. Günü kurtarıyor, bize antibiyotik lazımken aspirin ile geçiştiriyoruz. Ama artık ayakta kalmak için rakiplerimizden hatta global rakiplerimizden 1 adım önde olmak gerekiyor. İmkânı olan çok az bir kısım sanayicimiz farklı düşüncede. Yıllar önce ilk CNC tezgâhları alıp fark yaratan ve bu sayede güzel gelirler elde eden firmaları örnek alarak piyasada olmayan, çalışma saatinin daha yüksek ücretlere satılabileceği makine arayışı içine giriyorlar. Yani genelde hep satıştan gelecek kâr odaklı düşünerek yatırım yapma peşinde gidiyoruz. Maliyetlerimizi aşağıya çekmek için ise ucuz iş gücü, ucuz sarf malzeme, ucuz ekipman, ucuz işyeri kirası gibi çözümler arıyoruz. Fakat olmayanı yaparak veya akılcı çözümler ile üretim maliyetlerini aşağıya çekerek daha yüksek kazanç elde etmek mümkün ve bu düşünce ile hareket edebilen imalatçılar aslında bir değil iki adım birden ileri atmış oluyorlar.

Seri imalatta verimi arttırıp maliyeti aşağıya çekmenin birçok yolu var. Doğru kesme sıvısı veya doğru kesme şartları gibi küçük bir detay bile buna dahil ama ben bugün sadece tezgâh tarafından bahsetmek istiyorum. Uzun yıllardır çoklu parça bağlayarak takım değiştirme sürelerinden kâr elde edildi; tabla değiştirmeli makinalar ile yeni iş parçası bağlarken oluşan zaman kayıplarının önüne geçildi; döner tablalar ile çoklu yüzeyler işleyerek bağlama sayıları azaltıldı; iş milinden basınçlı soğutma ile ya da kademeli takımlar ile delik operasyon süreleri azaltıldı; otomasyon ile yükleme boşaltma süreleri standart hale getirildi. Şimdilerde ise bir avantaj gündeme geldi “bir taş ile iki kuş vurabilme” yani çift iş milli tezgâhlar. 

Bu tezgahlar ile;

Tek parça işleme süresinde iki parça alıyor,

Tek tezgâhlı alanda 2 tezgâh oluyor, 

Tek operatör ya da tek robot ile 2 kat iş alıyor,

Tek vardiya da iki vardiyalık iş alabiliyoruz.

Unitec Makine olarak bizler de, Güney Kore’nin köklü ve büyük bir imalatçısı olan UGINT ile anlaşarak bu trendi yakalamak ve standartların dışına kârlılığını arttırmak isteyen sanayicilerimiz için mantıklı ve ekonomik bir alternatif oluşturduk. Bu konu ile ilgili ister tezgâh istenirse de proje olarak destek veriyor ve müşterilerimizin bir taş ile iki kuş vurmalarını sağlamaya çalışıyoruz. 

Yazımı her biri birer milli servet olan tezgâhlarımızı daha verimli ve daha kazançlı günlerde kullanılmasını temenni ederek bitiriyorum.

Yazarı Paylaş
Unitec Makina Satış Müdürü
Yorum Yap